Doping, vücuda normal potansiyelinin üzerinde bir güç kullanma potansiyeli sağlayan ve olağan dışı bir gücü vücutta harekete geçiren maddelere denir. Genellikle sporcuların müsabakalarda kullandığı ve hayvanlı yarışlarda, yarışçı hayvanlara verilerek potansiyelinin üstünde yarış çıkarmasını sağlayan doping maddeleri, tüm spor alanlarında yasaklanmıştır.

Doping kontrolü, müsabaka veya yarış sonrasında yapılan idrar ve tükürük testleriyle anlaşılmaktadır. Bu nedenle genelde müsabakalardan önce alınan doping müsabaka sonunda anlaşılır ve cezalandırılır. Doping kullanan veya hayvana veren sporcu, çeşitli cezalar almaktadır. Bu cezalar arasında yarışmalara katılma yasağı ve belli bir süre uzaklaştırma yer alır. Ayrıca doping kontrolünden geçmeyi reddetmek, ceza aldığı halde yarışmaya katılmak gibi kural dışı davranmak da suç hükmündedir. Doping sadece kurallara tabi olan ve yarışmalarla bağlı bir olgu değildir. aynı zamanda doping, sağlık açısından da önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Öyle ki, ölüme götürecek kadar etkili olan bu madde, hayvanlar için kullanıldığında pek çok hayvanın ölümüyle sonuçlanmıştır. Ayrıca doping kullanmak, sporcunun kariyeri açısından bir leke olarak görülür ve siciline işlenir.

Ülkemizde de yasak olan doping kullanımı en çok, halterlerde, atletlerde, futbolcularda ve bisiklet yarışçılarında görülmüştür. Ülkemizde ilk doping denetimi 30 Eylül 1962 senesinde yapılmıştır. Halen bu denetimin yapıldığı tek tesis İstanbul Jokey Kulübü’dür. Hem sağlığı hem spor ahlakını kötü etkileyen bu uygulama dünya çapında da kötü bir olgu olarak karşılanmaktadır.